Bisikletli Gezgin Emre Arıkan ile Gezgin Röportajı
Gezgin röportajları bölümümüzün bugünkü konuğu Emre Arıkan. Öncelikle bizi kırmayıp röportaj isteğimizi kabul ettiği için kendisine teşekkürlerimizi sunarız. Bu bölüm içerisinde gezginler hakkında bütün merak ettiklerinizi zamanla öğrenebileceksiniz. Emre Beyi merak edenleri çok bekletmeden röportajımıza geçelim…
-
Bize biraz kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Merhabalar, ben Emre Arıkan yaklaşık 2002 yıllarından bu yana doğayla iç içeyim. İlk olarak bu yıllarda dağ bisikleti sporları ile ilgilendiğim için bisikletli seyahatler yapmaktaydım. Antalya, Beydağları ve çevresinde birçok yere bisiklet ile tırmandım. Günübirlik ya da yatılı turlara çıktım. 2 sene öncesinde ise bir “Enduro” motor alarak aynı rotaları motorum ile gezmeye başladım ve tabi ki biraz daha rahat olduğu için daha fazla keyfime düşkün hale geldim. Yakın tarihte de araba aldığım için uzun mesafelere genellikle aracımla gidip gezmekteyim ve aracımın bagajı tamamen kamp ve doğa malzemeleri ile dolup taşımakta ve hala bir şeyler almanın derdindeyim diyebilirim. Tecrübe her geçen gün arttıkça malzeme envanterimiz de artmakta, tabi aracımla gidemeyeceğim arazi koşullarında motosikleti devreye alıp kamp malzemelerini minimal hale getirip bu şekilde daha çok doğaya karışma fırsatı yakalıyorum. Şu da bir gerçek iki teker her zaman doğayı size daha çok sevdiriyor ve daha keyifli anlar yaşatıyor.
-
Gezmek, seyahat etmek sana neyi ifade ediyor? Gezmeye nasıl karar verdiniz?
Gezmek benim için “her şeyi geride bırakmak” veya “özgürlük” diyerek kelimeler ile anlatamam. Bence yaşamanın en parlak halidir. Tarih derslerimizde bizlere konularda anlatırlardı, pek bir şey anlayamazdık fakat yerinde gidip o ortamı gezerek, yaşayarak daha iyi dersler alınacağını düşünüyorum. Ben aslında gezmeye karar vermedim. Kendimi bildim bileli doğanın içindeydim ya da yollardayım. Kapalı bir ortamda pek duramam aslında ya dağlarda olmalıyım ya da bitmeyen bir yolda. Daha da kendimi özgür hissetmek istiyorsam iki tekerimle yollarda olmayı tercih ediyorum
-
Gideceğin yerlerin kararını nasıl veriyorsun? Planlamanı nasıl yapıyorsun?
Gideceğim yerleri kararını verdikten sonra orası ile ilgili internet ortamından değil de o bölgeye giden, tanıyıp güvendiğim kişilere sorarım. Nelerle karşılaşıp neler yapabileceğimi ilk ağızdan öğrenmek isterim. İnternet ortamlarında herkes artık bir yerleri tanıtma peşinde olduğu için her zaman doğru bilgi olmayabiliyor. Eğer bilgi alacak kimse bulamazsam da direkt yola çıkarım nelerle karşılaşabileceğimi ya da neler yapabileceğimi kendim yaşayarak görerek deneyimlerim. Bence gezgin olmak da böyle bir şey. Gezerken pek planlama yapmam o an içimden geldiği şekilde karar verip rotamı buna göre belirlerim. Zaten planlardan uzak kalmak için yollara düşmüyor muyuz? Neyin planlamasını yapalım ki öyle değil mi?
-
Bu kadar çok seyahat ederken, gezmek için gerekli parayı nereden buluyorsun? Bütçeni nasıl yönetiyorsun? Gezmek için sadece para mı gerekli?
Öncelikle gezmek için para kesinlikle gerekli, özellikle rahat bir şekilde gezmek için. Günümüz şartları buna sürüklüyor insanı. Evet çok geziyorum ama bir yandan da çalışıyorum. Hafta içi çalışıyorum ama sahada çalıştığım için sürekli dışarıda olma şansımı kullanıyorum ve gittiğim gördüğüm her yerin fotoğrafını çekiyorum. Bu şekilde işimi de fırsata çevirebiliyorum.
-
Seyahatlerinde nasıl sorunlarla karşılaşıyorsun? Seyahatlerin esnasında karşına çıkan sorunlarla nasıl baş ediyorsun? Kendini tekrar nasıl motive ediyorsun?
Seyahatlerde eskiden birçok sorun yaşanabiliyordu. Özellikle bisikletle seyahat ederken su sıkıntısı yaşayabiliyordum. Bir su kaynağı bulduğumuzda bulduğumuz suyun bizi bir sonraki kaynağa kadar idare edip edemeyeceğin hesaplamak zorunda kalırdık. Bugünün genel sorunları düşünürsek; kişisel temizlik ve tuvalet ihtiyacını giderme sıkıntıları olabilir. Yaz aylarında yaşadığım duş sıkıntısını küçük bir akü ile çalışan dalgıç motoru ile çözdüm ancak tuvalet ihtiyacı sıkıntısı için kamp alanından kilometrelerce gittiğimi bilirim. Tabi bunlar doğa içerinde küçük sayılan sıkıntılar. Bir de vahşi hayat var. Elimden geldiğince misafir olduğumu unutmayıp onları rahatsız etmemeye çalışıyorum. Her ne kadar bunlar başıma gelse de motivasyonumu hiç kaybetmem. Eğer doğadaysam her zaman keyfim yerindedir. Beni üzen tek şey eve dönüş olur.
-
Bu kadar çok seyahat etmek sana ne katıyor?
Bu kadar çok seyahat etmek ve doğada olmak atalarımızın yaşam biçimini ve yaşamlarındaki zorluğu anlamamda yardımcı oluyor. Her gittiğimiz yerde farklı bir kültürü öğreniyoruz, yemeklerini tadıyoruz ve farklı örf adetler keşfediyoruz. En önemlisi de yollarda dostlar, arkadaşlar kazanıyoruz. Gezmek için bundan daha iyi bir sebep olamaz sanırım.
-
Bugüne kadar gezdiğin yerlerde seni en çok etkileyen yer neresiydi?
Her gittiğim yerde mutlaka unutmadığım ve tabi ki aklıma kazınan anılar oldu. Ama en çok etkilendiğim bisikletimle yaptığım Ege turunda Bodrum’ dan yola çıkarak Antalya’ ya kadar olan gezimiz diyebilirim. Bu güzergahta geçtiğimiz yerler bir efsaneydi. İnsanlarımız uzun yoldan gelip onları ziyaret ettiğimiz için bizleri el üstünde tutmuşlardı. Köy kahvesine bile girsek bizleri ikramsız bırakmamışlardı. En unutulmaz seyahatim tanışıp çayını, kahvesini içtiğim, ekmeğini yediğim o güzel insanları tanımama vesile olan Ege seyahatimdir. Yer olarak da unutamadığım tek bir yer söylersem haksızlık olur ama Ege diyerek tek sözcük ile toparlayabilirim.
-
Şimdiye kadar kaç ülke kaç şehir gezdin? Ulaşmak istediğin bir hedef var mı?
Şimdiye kadar yurt dışına çıkmadım. Eğer yurt dışı sayılırsa Kıbrıs’a gittim birkaç defa o kadar. yurt dışı pek ilgimi çekmiyor açıkçası, gidenlere saygım sonsuz ama önce kendi ülkemi gezmek istiyorum. Birçok şehre gittim. Akdeniz kıyılarını gezdim. Hedeflerim arasında motosikletim ile Karadeniz turu var. Karadeniz turundan sonra ise Batum’u rotama eklemek istiyorum ama hayırlısı bakalım. Bisiklet ile Bodrum turunu hayal ettikten 6 sene sonra gerçekleştirebildim. Bakalım bu hayalimi kaç sene gerçekleştirebileceğim?
-
Bugüne kadar seyahatinde başına gelen en ilginç olay neydi? Bize hikâyeni anlatır mısın?
Benim kamplarda en büyük sorunum domuzlar ama bu sorunu da ufak ufak çözmeye başladım. Bir kere Antalya Beydağları’nda kamptaydım. Arkadaşlarla ormanın içinde yedik içtik, ateşimizi söndürdük, çadırlarımıza geçtik. Tabi ki yiyeceklerimiz yanımızda ama yemekten sonra sofrayı toplamadık, kalan akşam yemeği masada dışarıda duruyordu. Çadırlara yerleşir yerleşmez bir horlama sesi duydum. “Arkadaşlar da ne çabuk uyudular horlamaya başladılar” dedim. Sonra seslenince uyumadıklarını anladım. Hepimiz bir panik çadırdan kafaları çıkarttık. O da nesi, beş tane yaban domuzu masanın etrafındaydı. Yavaşça çadırlardan çıktık. Arkadaşlara “sakın bir şey yapmayın” dedim. O sırada masada kalanları bize bakarak yemeye başladılar. Çadırdaki yiyeceklerin kokusunu alan bir domuz ise çadıra yöneldi. O sırada arkadaşın biri eline aldığı taşı korku ile bir anda çadıra yönelen domuza fırlattı ve ortalık bir anda karıştı. Domuzlar masayı sandalyeyi bir anda havalara uçurup bizim eşyaları darmaduman ettiler. Tabi o gece biz korkudan uyuyamadık. Böyle bir anı da bizde kaldı, artık onların dilinden anlamaya başladık. Gittiğimiz zaman artan yemekleri hemen ilerde bir yere toplu koyuyoruz ve gelip oradan yiyip gidiyorlar.
-
Yollara çıkmak ve seyahat etmek isteyen ancak cesaret edemeyen insanlara tavsiyelerin neler?
Bir kere her ne kadar parasız gezilir diyenler olsa da cepleriniz boş asla çıkmayın Hele ki ilk defa tecrübe edinecekseniz eğer, bir de minimum malzeme ile çıkarsanız sizin için yollar daha keyifli hale gelebilir otostop ile gezebilirsiniz ama sizden tavsiyem otostop kültürünü lütfen beleş seyahat turizmine fırsatçılığa çevirmeyin çünkü son Dönemlerde bu durum bu hali aldı ve insanlar Gezginiz diye sırtına çantasını alıp yollara çıkıyor otostop çekip gezerim diyor ama tecrübesizlik yakasını bırakmıyor maalesef ve nedense şu son 2 yılda bu tarz birçok tecrübesiz ve doğa ile alakası olmayan insanlar gezgin adı altında yollara düşmüş durumda ve birçoğu da doğayı katletmekte lütfen tecrübe edinin sorun araştırın gerçekten tecrübeli insan olduklarına emin olun rant için yollara düşen insanlardan öğreneceğiniz hiçbir şey yok ama gerçekten doğada doğal yaşayan insanların bilgileri sizi her yere götürür
-
İnsanlar seni neden takip ediyor ya da neden takip etmeliler?
İnsanlar beni neden takip ettikleri hakkında pek bir fikrim yok ama bazen kendime soruyorum neden diye herhalde güzel şeyler yapıyorum ve çok şükür birçok insanın sadece hayalinde olan şeyleri ben dolu dolu yaşıyorum belki de ondan dolayı takip etmekteler insanlar beni neden takip etmeli diye sorarsanız insanlar beni takip etmeyebilirlerdi ama benim yaptığım şeylerden edindiğim tecrübeleri istedikleri zaman istedikleri gibi ve her şekilde yardımcı olmaya çalışırım ve elimden geliyorsa da destek olmaya çalışırım birçok insanı da bisiklet sporu olsun doğa sporları olsun bu tarz konularda Birçok fikirlerimi ve tecrübelerime sundum ve birçok kişi de benim sayemde zevklerine kavuştular bunları anlatmak belki doğru olmaz ama etrafımda destek oluğum tecrübelerimi paylaşıp bu tarz zevklerini yaşayan insanları görmek beni çok gururlandırmakta ve mutlu etmektedir
-
Gelecekle alakalı ne düşünüyorsun? Önümüzde ki 5 yılda neler yapmayı hedefliyorsun? Bize kısaca bahseder misin?
Önümüzdeki yıllarda daha çok yer gezmeyi hedefliyorum. Bunlar tabii ki maddiyata da bağlı ama yapabildiğim her şeyi sonuna kadar yapmak istiyorum ve gezdikçe daha çok sizler gibi tecrübe sahibi dostlar ediniyorum. İlerideki hedeflerim de daha çok gezmek ve daha çok dost edinmek diyorum. İlk yapmak istediğim tabii ki dolu dolu bir Karadeniz turu.
Son olarak beni de bu kervana layık gördüğünüz için sizlere çok teşekkür ederim ve insanlara faydamız dokunabiliyorsa ne mutlu bize…
Herkese hayatta başarılar dilerim.
Emre Arıkan’ı Takip Etmek İsterseniz Aşağıdaki Linklerden Takip Edebilirsiniz…
İnstagram: https://www.instagram.com/emre___arikan/
Eğer sizinde Emre Arıkan’a sorularınız varsa yorumlarda sorabilirsiniz.